Home   About TPQ   Media Kit   Subscribe   Contact  
 

www.turkishpolicy.com

 

08/12/2011

header

Turkish Policy Quarterly (TPQ) 10uncu Yılını Kutluyor

TPQ Sonbahar 2011 Vol.10 No.3

NATO’NUN TÜRKİYE VE BÖLGESİNDEKİ GELECEĞİ

Orta Doğu ve Kuzey Afrika’daki gelişmeler farklı boyut ve şekillerde devam ederken, bölgeyle ilgili güvenlik soruları arasında NATO’nun rolü ve etkisi ön sıralarda yer alıyor. Geçtiğimiz hafta yayımlanan TPQ Sonbahar 2011 sayısında NATO’nun Türkiye açısından ve bölgede mevcut ve geleceğe dönük yeri farklı görüş ve yorumlarla ele alınıyor. NATO Kamu Diplomasisi Birimi’nin de destek verdiği “NATO'nun Türkiye ve Bölgesindeki Geleceği” başlıklı bu sayıda Türkiye Cumhuriyeti Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz, CHP Genel Başkan Yardımcısı Faruk Loğoğlu, İran Siyasal ve Uluslararası Araştırmalar Enstitüsü Direktörü Mostafa Dolaytar ve NATO Yükselen Güvenlik Tehditleri Dairesi Genel Sekreteri Yardımcısı Vekili Jamie Shea, NATO-Türkiye ilişkileri ve bölgesel ve uluslararası alanda güvenlik konuları üzerine yazdıkları makalelerle Sonbahar sayısına renk katan isimler arasında yer alıyor.

İsmet Yilmaz

İsmet Yılmaz, Milli Savunma Bakanı:
“Artık ‘vatan savunması’ prensibinin yerini ‘ortak güvenlik,’ ‘stratejik ortamın şekillendirilmesi’ ve ‘krizlerin önlenmesi’ gibi görüşler almıştır.”

Güvenlik açısından süregelen belirsizliklere ve buna çözüm olarak düzenlenen NATO’nun yeni Stratejik Konsepti’ne değinen Yılmaz, hem NATO’nun Türkiye’nin savunma politikası için önemnini hem de Türkiye’nin, bulunduğu konum ve ittifaklarıyla olan güçlü bağları açısından, NATO’daki rolünü vurgularken, Türkiye’nin NATO’nun genişlemesi taraftarı bir politika izlediğini de belirtiyor. Orta Doğu ve Kuzey Afrika'daki gelişmelere dikkat çeken Bakan Yılmaz, bölgede demokrasi sağlanmadıkça radikalleşmenin kaçınılmaz olduğunun altını çizerken, kuzey, güney, doğu ve batı kültürlerini kucaklayan ve bölgede gelişmekte olan ülkeler için bir model olarak gösterilen Türkiye icin arabuluculuk faaliyetlerinin “doğal bir görev” olduğunu da savunuyor.

Faruk Lologlu

Faruk Loğoğlu, CHP Genel Başkan Yardımcısı:
“Türkiye’de NATO ve AB’ye yönelik artan kuşkular ve bu kurumların Türkiye ile ilgili kararsızlıkları Avrupa-Atlantik dayanışmasına zarar vermektedir.”

Türkiye’nin ‘kolektif güvenlik’ açısından öneminin Soğuk Savaş döneminden daha kompleks ve çok boyutlu olduğunu vurgulayan Loğoğlu, partisi CHP’nin Türkiye’nin NATO üyeliğini desteklemekle beraber NATO’nun tüm misyonlarının uluslararası hukuka uygun yürütülmesi gerektiğine inandığını açıklıyor. Türkiye’nin NATO-AB dengesindeki yerine de değinen Loğoğlu, Avrupa güvenlik ve savunma işlerine Türkiye’nin daha aktif katılımının AB'nin uluslararası bir aktör olarak etkisini arttıracağını ve NATO ile stratejik işbirliğini de güçlendireceğine işaret ediyor.

Mostafa Dolatyar

Mostafa Dolatyar, İran Siyasal ve Uluslararası Araştırmalar Enstitüsü Genel Direktörü:
“Eğer yönetimdeki elit gruplar ve destekçileri halklarının iradesine karşı durur ya da yanıltmaya çalışırlarsa, başarısızlığa uğrayan devletlerin sayısı artacaktır.”

Orta Doğu ve Kuzey Afrika'da boy gösteren gelişmelerin sadece ulusal ve bölgesel etkiden de öte uluslararası alanda da güvenlik konusunda endişelere yol açtığını belirten Dolatyar, bu bölgede güvenlik politikalarında etkin olmayı öngören NATO ve diğer kuruluşların öncelikle bölge ülkeleri ve paydaşlarıyla daha dengeli bir ilişki içinde olmaları gerektiğinin altını çiziyor.

Jamie Shea

Jamie Shea, NATO Yükselen Güvenlik Tehditleri Dairesi Genel Sekreter Yardımcısı Vekili:
“NATO’nun Soğuk Savaş döneminde izlediği nükleer caydırma politikası ve müdahalede esneklik gibi metodları, savunma açısından gelecekte statik olarak işlemeyecek.”

Shea, NATO’nun, bilgi işlem, enerji ve ulaşım sistemlerinin gelecekte terör saldırılarına en çok mağruz kalabilecek alanlar olduğu kanısına vararak yeni Stratejik Konsept’i oluşturduğunu hatırlatıyor ve ileride NATO’nun izleyeceği yöntemin olası saldırıları ortaya çıkmadan ‘engellemeye’, herhangi bir atak sonrası geri dönüşümün hızlandırılmasına ve bütünsel bir sistem direnci oluşturmaya odaklı olması gerektiğini savunuyor.

Turkish Policy Quarterly (TPQ), 10 yıllık yayın hayatı ile Türkiye ve komşu bölgelerinin siyasi ve ekonomik gündemi üzerine farklı görüşlere bağımsız ve dengeli bir çizgi doğrultusunda yer vermeye devam etmektedir. TPQ Sonbahar 2011 sayısını tüm D&R ve Remzi Kitabevlerinde bulabilir ve internet sayfamızı ziyaret ederek https://www.turkishpolicy.com/subscribe/ linki aracılığıyla abone olabilirsiniz.

TPQ Sonbahar 2011 sayısında yayımlanan tüm makalelerin listesini aşağıda bulabilirsiniz:

İsmet Yılmaz – Türkiye ve NATO’nun Ortak Güvenliğe Yaklaşımı
Zafer Çağlayan – Türkiye’nin Hareketli İhraç Eğilimleri
Faruk Loğoğlu – CHP ve Türkiye-NATO İlişkisi
Mostafa Dolatyar – Orta Doğu’da Sürdürülebilir Güvenlik: NATO’nun Rolü?
Jamie Shea – Yeni Güvenlik Tehditleri ve NATO’nun Geleceği
Alex Tiersky – NATO’nun Libya Sınavı
İlhan Tanır – Arap Baharı Türk-Amerikan İlişkilerini Nasıl Değiştiriyor?
Gerald Knaus – Saray Bosna’dan Kabil’e Kadar Müdahale Konusunda Tevazu Dersleri
Münevver Cebeci – NATO-AB Ortaklığı ve Türkiye
Yurter Özcan – Türkiye’nin NATO ile İşbirliği: Sözler ve Gerçekler
Hanna Shelest – Karadeniz Bölgesi ve Ukrayna’nın Güvenliği
Iulian Chifu – Din ve Uzlaşmazlık: Kuzey Kafkas’da Radikallik ve Şiddet
Anar Valiyev – 2008 Gürcü-Rus Savaşı Sonrasında Azerbaycan-Rusya İlişkileri: Dostluk mu, Husumet mi, Yoksa Pragmatizm mi?
Michael Auslin – Hint Pasifiği Bölgesinde Güç Savaşı
Maria Beat ve Violete Verikova – Yeşil Enerji: Karadeniz Bölgesinde Uygulama ve Denemeler

TPQ Celebrating 10 years!

NATOBu sayı NATO tarafından desteklenmiştir.


Yapi Kredi


a
a
a
aa
Hurriyet Daily News







Kadir Has üniversitesi Cibali Kampüsü Sosyal Sorumluluk Binası (Beyaz Ev) Kat:1 No:9 Fatih - İstanbul
Phone:+90 212 621 92 58 Fax:+90 212 531 87 18 info@turkishpolicy.com